Rodos'un eski şehri, tüm Avrupa kıtasındaki en büyük ortaçağ şehridir. Uluslararası düzeyde kültürel mirasın en önemli anıtlarından biri olarak kabul edilir ve bu nedenle 1988 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Kenti ilan edilmiştir.
Dar sokaklar, klasik mimari, Ortaçağ kiliseleri ve köprüler, eski şehrin farklı bir dönemi anımsatan ve ilk görüşte seveceğiniz eşsiz atmosferini şekillendiriyor.
Antik heykeller, mermer armalar, çeşmeler, Şövalyeler Sokağı, Büyük Ustalar Sarayı, camiler ve hamamlar, nefes kesen Ege manzarasıyla Saat Kulesi, geçmiş medeniyetlerin geride bıraktığı zengin mirası gözler önüne sermektedir.
Lindos, Rodos'un en güzel köylerinden biridir ve adada görülmesi gereken eşsiz bir noktadır. Önemli bir arkeolojik sit alanı olarak sınıflandırılan Lindos, gerçek bir kartpostal manzarası gibidir: yamaca inşa edilmiş güzel beyaz evler, köy ve denize bakan Akropolis güzelliği ile sizi şaşırtacaktır.
Rodos'un antik tarihiyle (Şövalyelerden önce) ilgileniyorsanız, Kamiros antik bölgesini mutlaka ziyaret etmelisiniz. Bu arkeolojik alan Rodos şehrinin yaklaşık 35 km güneybatısında yer almaktadır. Lindos ve Ialyssos ile birlikte Kamiros, Dorlar tarafından kurulan 3 antik kentten biridir.
Ialysos antik kenti, Ialysos Akropolü ve antik kalıntılarını bulabileceğiniz Filerimos tepesinin etrafında uzanır, ayrıca MÖ 2. veya 3. yüzyıldan kalma Athena Polias tapınağı gibi Bizans ve Şövalyeler döneminden kalıntılar da bulabilirsiniz.